Türk halk müziği ve arabesk müziğin güçlü yorumcusu İbrahim Erkal’in aramızdan ayrılışının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, onun bıraktığı izler bugün hâlâ taze. Öyle ki, kardeşi Abdullah Erkal, ağabeyinin izinden yürüyerek, duygularını ve özlemlerini yüreklere dokunan dizelerle ifade etmeye devam ediyor.
“Keşkelerimiz Vardı Seninle Bizim, Geç de Olsa Bir Anını Bile Sensiz Düşünmediğim,” diye başlayan bu dizeler, Abdullah Erkal’in ağabeyi İbrahim Erkal’e duyduğu özlemi, içindeki hasreti en samimi şekilde yansıtıyor. Abdullah Erkal’in her kelimesi, bir yandan ağabeyine duyduğu derin sevgi ve saygıyı anlatırken, diğer yandan onu kaybetmenin verdiği tarifsiz acıyı gözler önüne seriyor. “Geleceğe Dair Umutlarım Vardı Benim. Şimdi Düşünüyorum da, Nasıl da Ellerim Vermiş Toprağa..” cümleleri, bir kardeşin yüreğinde kopan fırtınayı, pişmanlıkları ve asla silinmeyecek hatıraları ifade ediyor.
İbrahim Erkal, kendine özgü yorumuyla, milyonların gönlünde taht kurmuş, eserleriyle hayatlara dokunmuş bir sanatçı olarak hatırlanıyor. Abdullah Erkal de aynı yolda, ağabeyinin müziğe kattığı anlamı ve onun bıraktığı derin izleri yaşatmak için çaba gösteriyor. Bu sözler, Erkal ailesinin hem sanat hem de duygu dolu bir geçmişe sahip olduğunu ve bu mirasın her daim yaşayacağını gözler önüne seriyor.
“Can Abim, Hocam İbrahim Erkal’e Saygılarımla, Mekanın Cennet Olsun İnşallah” diye tamamladığı mesajı, ağabeyine olan özlemi ve saygısıyla dolu. Abdullah Erkal’in bu sözleri, kaybettiğimiz değerli sanatçıların hatırasının, sevdiklerinin kalbinde ölümsüzleştiğinin bir yansıması.
İbrahim Erkal’in bıraktığı hatıralar, Abdullah Erkal’in duygu dolu satırlarında yeniden hayat buluyor.