Bazı insanlar vardır, bir şehrin ruhunu temsil eder; o şehirle anılır, o şehirle yaşar. İşte Kemal Kulaçoğlu, Erzurum’un simgesi olan “Dadaş” ruhunu her haliyle yaşatan, yaşadığı şehri yüreğinde taşıyan bir isimdir.
Erzurum, sadece bir coğrafi bölge değil, aynı zamanda bir kültürdür. Bu kültürün bağrından çıkan Kulaçoğlu, hayatını memleketinin değerlerine adamış bir sevdalıdır. Harem Otogarı’nda yıllarca işlettiği Dadaş Turizm yazıhanesi, Erzurum’un İstanbul’daki kalbidir adeta. Otobüslerin en popüler ulaşım aracı olduğu zamanlarda, Erzurum’a yolu düşen herkesin hikâyesinde onun bir izi mutlaka vardır. Onun sıcak ilişkileri, yardıma ihtiyacı olanların hayatlarına dokunan eli ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Kulaçoğlu, bir işletmeci olmanın ötesinde bir köprüydü.
Bagaj mı göndermek istiyorsunuz? Erzurum’a ulaştırmanız gereken önemli bir emanet mi var? Cevap belliydi: Kemal Kulaçoğlu. Güvenilirliğiyle bilinen Dadaş Kemal, Erzurumlu hemşehrilerinin dert ortağı, yolda kalanın yardımcısı, gurbetten sılayı gören gözlerdi. Erzurum’a olan bu bağlılığı, onun hizmet anlayışının temel taşıydı.
Ancak Kulaçoğlu’nun hikâyesi sadece otobüslerle sınırlı değil. Pendik Erzurumlular Derneği’nde başkanlık yaparak, Erzurum kültürünü İstanbul’da yaşatma misyonunu da üstlendi. Düzenlediği kültürel etkinliklerle, Erzurum’un eşsiz folklorunu, lezzetlerini ve hikâyelerini gelecek kuşaklara aktarmak için gece gündüz çalıştı. O sadece Erzurum’un kültür elçisi değil, aynı zamanda bu kültürün İstanbul’da yankılanan sesiydi.
Kemal Kulaçoğlu, “Dadaş Kemal” olarak bilinir. Bu unvan ona Erzurum kültürüne olan derin sevgisi ve memleketine hizmet yolundaki samimi çabalarıyla verilmiştir. Onun liderliğinde, Pendik Erzurumlular Derneği bir dayanışma yuvası olmuş, hemşehrilerini bir araya getiren bir cazibe merkezi haline gelmişti.
Bugün, Dadaş Turizm’in yeni filosuyla yeniden canlanması için göstermiş olduğu çaba onun Erzurum sevdasının ne denli büyük olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Erzurum’a hizmet onun için sadece bir iş değil, bir yaşam biçimidir. Kulaçoğlu, bu bağlılıkla hemşehrilerinin takdirini kazanmış, onlara bir kez daha sıla hasretini dindiren bir yolculuk sunmuştur.
Kemal Kulaçoğlu’nun hikâyesi, Erzurum’un hikâyesidir. Her durağında sevda, her yolunda emek vardır. Onun hayatı, bir şehre olan sevdanın nasıl bir ömre sığdırılabileceğinin en güzel örneğidir. Erzurum için yaptığı her şey, onun memleketine duyduğu derin saygının ve bağlılığın bir yansımasıdır. Ve her Erzurumlu bilir ki, “Dadaş Kemal” sadece bir isim değil, bir kültürün, bir sevdanın simgesidir.
Sonuç olarak, Kemal Kulaçoğlu, yalnızca bir insan değil, Erzurum ruhunun ete kemiğe bürünmüş halidir. Onun hikâyesi, memleketine duyduğu sevdanın nesiller boyu hatırlanacak bir destanıdır. Erzurum’u seven herkesin yüreğinde, Dadaş Kemal’in izi hep yaşayacaktır.




