Erzurum‘da içerisinde 9 bin 658 yazma ve nadir basma eserlerin bulunduğu Yazma Eserler Kütüphanesi, güneş görmeyen özel depoları ve yüksek güvenlik sistemiyle koruma altında tutuluyor.
Yakutiye ilçesinde, Kültür Turizm Bakanlığınca 2016’da Yazma Eserler Kurumu Başkanlığına devredilen tarihi Şeyhler Hamamı olarak bilinen İl Halk Kütüphanesi binası, aynı yıl Erzurum ile Erzincan, Kars, Ağrı, Trabzon, Artvin, Rize, Ordu ve Giresun’dan gelen eserlerle Yazma Eserler Kütüphanesine dönüştürüldü.
Kütüphanede, çalışmalarda kaynak olarak kullanılan bilim, sanat, edebiyat, tarih, fıkıh, felsefe, astronomi, tebabet (tıp), mühendislik alanlarında 1179’u yazma, 8 bin 479 nadir basma eser bulunuyor.
İçerisinde 500-600 yıllık eserlerin bulunduğu kütüphanedeki kitaplar, güneş görmeyen özel depolarda, çelik dolap ve raflarda koruma altında tutuluyor. Çift kilit sistemiyle açılan dolaplar için yerden yüksekliği ve duvardan uzaklığıyla su, soğuk ve neme karşı önlem alınıyor.
Depoya, yönetici ve görevliler iki kapıdan parmak izi kullanarak girebiliyor. Kütüphane, hem güvenlik sistemleri hem de güvenlik personeli gözetiminde 7 gün 24 saat gözetim altında tutuluyor.
Eserlerin tahribatını önlemek için de depolardaki sıcaklık ve nem oranına azami gayret gösteriliyor.
Olası yangın durumunda “argon gazlı” söndürme sisteminin kullanıldığı 855 metrekarelik arazide yer alan kütüphane içindeki eserler, haftalık, aylık ve yıllık rutin olarak depolardan çıkarılarak özel filtreli, gücü ayarlanabilen yumuşak fırçalı elektrikli süpürgelerle özel bakımlardan geçirilip tekrar depolardaki yerini alıyor.
UNESCO’nun “Yazma Eserlerin Bakımı ve Elleçlenmesi” kitabındaki standartlarda koruma altında tutulan eserler, isteğe göre dijital versiyonları sergilenip satışı yapılıyor.
Açıldığı günden bu yana 4 bin 600 kişinin eserlerini kaynak olarak kullandığı kütüphane, 10 bin üzerinde ziyaretçiyi kabul etti.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Kılıç, AA muhabirine, kütüphanedeki eserlerin Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçesi, Ermenice ve Süryanice dillerinde olduğunu söyledi.
Türkiye’de 300 binin üzerinde yazma eser olduğunu belirten Kılıç, Erzurum’un Beylerbeyliği merkezlerinden olması sebebiyle çok miktarda yazma esere ev sahipliği yaptığını dile getirdi.
Kılıç, öne çıkan eserler arasında Kur’an-ı Kerimlerin olduğu belirterek, “Buradaki yazma eserler ağırlıklı 16-17 ve ağırlıklı olarak 18. yüzyıllarda yazıldığı önümüze çıkmakta. 1337’de yazılmış 686 yıllık El hatip Tebrizi’nin yazdığı Mişkatül Mesabih hadis kitabı kütüphanenin en eski eseridir.” dedi.
Eserlerin her türlü ilgili çalışmaya açık olduğunu belirten Kılıç, şöyle devam etti:
“Birçok yüksek lisans ve doktora öğrencimiz ve araştırıcımız kütüphaneden faydalanmaktadır. Eserler, sadece içerik yönüyle değil, aynı zamanda tezyinat, süslemesi konularında yüksek lisans ve çeşitli araştırmalara konu olmuştur ve çalışmalar yürütülmüştür. Eserlerinin en önemli özelliklerinden birisi onların önemli bir koruma alanı içerisinde tutulması gerekliliğidir. Çünkü onlara bir canlı organizma gibi yaklaşmak gerekir. Çok özenli bir biçimde nem dengesini, sıcaklık dengesinin ideal şartlarda saklanması gerekiyor, Erzurum kütüphanemiz bu şartları en iyi şekilde sağlıyor.”
Bilim insanlarına ışık oluyor
Kütüphanenin içerik bakımından zengin olduğunu vurgulayan Kılıç, şunları kaydetti:
“Kütüphane, araştırmacıların tarihle ve diğer bilim dallarıyla ilgili araştırmaları açısından önemli bir merkez olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu kütüphane özellikle edebiyat ve tarih alanında başvuru merkezlerinden birisidir. Çok nadir görülen sancak boyutundaki mushaflar (bir araya getirilip bağlanmış yazılı sayfalar) ile kentin önemli eserlerinden olan Yazıcızade İbrahim Paşa’nın vakfiyesi kütüphanenin içerisinde mevcut. Çok sayıda öğrencimiz, dışarıdan gelen araştırmacılar burada faydalanabiliyorlar. İçeriğin genişliği çok sayıda bilim insanın gelip burada çalışmasına olanak sağlamakta ve birçok bilimsel araştırmanın gelecek nesle bırakılacak literatürün altyapısını oluşturmaktadır. Eserlerden faydalanarak tez yazan öğrencilerimiz oldu. Erzurum Yazma Eserler Kütüphanesi, tarihe bir ışık tutmak ve geleceğe bir ufuk oluşturmak için tüm araştırmacıları bekliyor.”
Eserlerin özenle muhafaza edildiğini anlatan Kılıç, gereken onarımların Şifahane Daire Başkanlığınca yapıldığını ve ülke genelinde İstanbul’da 4 olmak üzere 14 ilde 18 Yazma Eserler Kütüphanesi olduğunu sözlerine ekledi.