Bazen bir şehir sevdalısı, gönüllerde öyle bir iz bırakır ki adı bir sembole dönüşür. Erzurum’un kadim değerlerini Ankara’nın kalbinde yaşatan Veysel Karani Aksungur, işte böyle bir gönül elçisidir.
1960 yılında Erzurum’un serin sabahında dünyaya gelen Aksungur, hayatı boyunca bu serinlikteki dirayeti, azmi ve tevazuyu hiç kaybetmedi. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olduktan sonra devletin kritik kademelerinde görev aldı. Maliye Bakanlığı’nda başlayan meslek hayatı, Gelirler Genel Müdürlüğü ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nda Daire Başkanlığı görevleri ile taçlandı. 2015 yılında Sayıştay Savcısı olarak üstlendiği görevi ise devlet hizmetindeki zirve noktalarından biriydi. Ancak bu başarılar, onun hikâyesinin yalnızca bir yüzüdür.
Veysel Karani Aksungur, yalnızca bürokrasinin değil, sivil toplum alanının da sessiz kahramanıdır. Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı (ESAV) Genel Başkanlığı görevini 27 yıldır kesintisiz sürdüren Aksungur, Ankara’daki Erzurumlular için yalnızca bir lider değil, aynı zamanda bir yuva inşa etmiştir. ESAV, onun öncülüğünde bir Vakıftan öte, memleket hasretini dindiren, birlik ve dayanışmayı perçinleyen bir aileye dönüşmüştür.
Bir Şehri Tanıtmak, Bir Davayı Yaşamak
Erzurum Tanıtım Günleri… Aksungur’un Erzurum sevgisini yansıtan en anlamlı etkinliklerden biri. Onun çabasıyla Ankara’da her yıl düzenlenen bu etkinlik, Erzurum’un doğal güzelliklerini, tarihi kimliğini ve zengin kültürel mirasını Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırıyor. Ancak mesele yalnızca cağ kebabı, ehram kumaşı veya kadayıf dolması sunmak değil. Mesele, Palandöken’in heybetini, Aziziye Tabyası’nın kahramanlık ruhunu, dadaş duruşunu anlatmak. İşte Aksungur, bu hikâyeyi kusursuz bir biçimde işlemeyi başarmıştır.
Bürokraside Hamilik, Sivil Toplumda Öncülük
Aksungur, yıllardır Ankara’da bir köprü görevi görmektedir. Erzurumlu bürokratlar ve siyasetçiler için rehber, gençler için bir ufuk çizgisi olmuştur. “El veren büyür, yol gösteren iz bırakır” sözü onun yaşam felsefesi gibidir. Sessiz ama derinden ilerleyen bir nehir gibi, görevlerini şovdan uzak bir tevazu ile yapar. Ankara’daki Erzurumlular için yalnızca bir STK başkanı değil, “Ankara’daki baba ocağı”nın temsili olmuştur.
Veysel Karani Aksungur’dan Alınacak Dersler
Davası, yalnızca Erzurum’un tanıtımı değil; bir kültürün, bir medeniyet anlayışının taşınmasıdır. Bugün birçok STK, ESAV’ın başarılarını model alıyorsa, bu Veysel Karani Aksungur’un liderlik vizyonunun bir sonucudur. O, makamları süslemek için değil; gönüllerde iz bırakmak için çalışmıştır.
Hayırseverliği, Erzurumspor sevgisi ve hemşehrilerine desteği ile Aksungur, ismini yalnızca vakıf defterlerine değil, gönül sayfalarına da kazımıştır. Erzurum sevdası, bir aidiyet duygusu değil; fedakârlığın, dirayetin ve dayanışmanın ete kemiğe bürünmüş hâlidir.
Son olarak şunu söylemek gerekir: Ankara’nın taşını toprağını Erzurum ruhuyla yoğuran biri varsa, o da Veysel Karani Aksungur’dur. Onun bıraktığı iz, gelecek nesillere ışık tutacak bir yol haritasıdır. Gönül seferberliğini sürdürenlere selam olsun!




