Ümraniye’nin oto sanayisinin sokaklarında gezerken, tarih kokan bir dükkânla karşılaşırsınız. Tabelasında “Alperen Otomotiv” yazar. İçeriye adım attığınızda ise yalnızca bir oto tamirhanesi değil, bir dost meclisine giriş yaptığınızı hissedersiniz. İşte orası, Erzurum sevdasını İstanbul’a taşımış, 50 yıllık emeğiyle hemşehrilerinin gönlünde taht kurmuş bir isim olan Bünyamin Aksakal’ın mekânıdır.
Bünyamin Aksakal, yalnızca bir oto tamircisi değildir. O, “Otonuzun Doktoru” lakabını, 50 yılın birikimi ve müşteri memnuniyetiyle hak etmiş bir ustadır. Ama onu tanıyanlar bilir ki, bu unvan onun içindeki büyük Dadaş ruhunun ancak küçük bir yansımasıdır. Erzurum’a olan sevgisi, köyüne duyduğu özlem ve Erzurumspor’a gönülden bağlılığı, bu ustayı diğerlerinden ayırır.
Bünyamin Usta, eski Ümraniye Erzurum Dernek Başkanı olarak yıllarca Erzurumluları bir araya getirmiş, memleket sevdasını koca bir şehirde yaşatmayı başarmış bir gönül adamıdır. Erzurum’un her değerine sahip çıkan, onun kültürünü İstanbul sokaklarında yeniden yeşerten bir köprü gibidir. Bu köprüden sadece Erzurumlular geçmez; yardıma ihtiyacı olan herkes onun cömertliğine şahitlik eder. Hayır işlerinde adı ilk anılan, ahde vefası yüksek, kadir kıymet bilen bir iş insanıdır.
Erzurum onun için yalnızca bir şehir değil, köklerinin uzandığı, ruhunun dinginleştiği bir cennettir. İstanbul’un karmaşası ve yoğun temposu içinde yorulduğunda soluğu Erzurum’da, köyünde alır. Köyüne yaptığı ev, onun şehirden kaçıp sığındığı bir limandır. Yazları köyünün tertemiz havasında geçirmek, onun için yaşamın en güzel hediyesidir. Şehirde kazanıp köyünde harcamak, köyünün havasını içine çekip yeniden İstanbul’a dönmek, onun hayatının dengesi olmuştur.
Erzurumspor ise bu ustanın başka bir tutkusudur. Takımının maçlarını gözleri dolarak izler, galibiyetlerinde coşkuyla sevinir, mağlubiyetlerinde ise sessiz bir hüzne bürünür. Erzurumspor’u bir futbol takımından çok, memleketinin onuru ve gururu olarak görür. Onun bu bağlılığı, hemşehrilerinin yüzlerinde tebessüm, gençlerin kalplerinde memleket sevgisi uyandırır.
Bünyamin Aksakal’ın hikâyesi yalnızca oto sanayide değil, Erzurum’un bağrında, İstanbul’un kalabalığında ve hemşehrilerinin dualarında yazılmıştır. O, yılların tecrübesiyle arabaları tamir ederken, gönülleri de onarmayı başarmış bir Dadaş’tır. Ahde vefa denildiğinde ilk akla gelen isimdir. Erzurum’un karıyla, ayazıyla, mertliğiyle yoğrulmuş yüreği, İstanbul’un tüm keşmekeşine rağmen Dadaş duruşundan asla taviz vermemiştir.
Bir yandan sanayi sitesinde ustalığını konuştururken, bir yandan köyünde huzur bulan, Erzurumspor’a gönül veren, hayırseverliğiyle çevresini aydınlatan bu insan, hepimize yaşamın özünü hatırlatıyor: Nerede olursanız olun, köklerinizi unutmayın. Çünkü kökleriniz sizi var eder.
Bünyamin Aksakal, sadece bir usta değil, aynı zamanda bir hikâyedir. Bu hikâye, Erzurum’un değerlerini kalbinde taşıyan, yardımlaşmayı ve sevgiyi hayatının merkezine koyan bir Dadaş’ın hikâyesidir. Onun gibi insanların varlığı, memleketine hasret duyan herkese umut ışığı olmaya devam ediyor.
Dadaş gönlün hep Erzurum’a baksın, Bünyamin Usta!



